Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | rain a lot v. | çok yağmur yağmak | ||
It rained a lot that winter. O kış çok yağmur yağdı. More Sentences |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Speaking | ||
Speaking | it started to rain a lot expr. | bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı |
Speaking | it started to rain a lot expr. | bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı |
Speaking | does it rain a lot where you live? expr. | yaşadığın yerde çok yağmur yağar mı? |
Speaking | does it rain a lot where you live? expr. | yaşadığın yerde çok yağmur yağıyor mu? |